KASRİK’E İLK GİDİŞ..
.Kasrik’e gittik, dergaha vardık.Epey kalabalıktı, millet sarılıyor bana.Biri, “Hoş geldin” diyor, öbürü, “Şimdiye kadar neredeydin?”, bir başkası, “Niye bizi bu kadar beklettin?” diyor. Abi ben bu muhabbet karşısında yine zikir çekerken yaşadığım o lezzeti hissetmeye başlamayayım mı ? Tamam dedim, herhalde buldum yerimi. İşte ondan sonra kendimi keyiften midir nedir kaybetmişim. Ne zaman ezan okunmuş, ben namazı kimin arkasında kılmışım, hangi ara tövbe almışım hiç bilmiyorum. Kendime bir geldim ki sekiz şart adabını anlatıyorlar. Yahu ne oluyor demeye kalmadı, “Bir de rüya göreceksin” dediler. İyi, tamam” dedim.Gittik soğuk suyla yıkandık. Ben bilmiyorum tabii neden soğuk su, ilk kez yıkanıyorum daha. Yıkandım, adabı bitirip yattım, o gece rüyamı da gördüm ben.Yalnız o mahremdir, bize kalsın... Biri dürttü, “Sabah namazına kalk Gavs gelecek!” Kalktık, abdest aldık sabah namazı için. Camide Gavs’ı beklemeye koyulduk. Ben de başladı yine aynı hal. Bir keyif geldi ruhuma ki sormayın. Tabii netice yine aynı: hiç şeyh filan görmedim. Kimin arkasında namaz kıldım, kim imamlık yapıyor bilemedim. Namazdan sonra yattık. Uyandım, bir kafamı kaldırdım kimse yok, orada benden başka yatan da yok. Ben de çıktım aradım, baktım kırk elli sufi köyün dışından kerpiç taşıyorlar. “Bunlar nereye?” “Gavs’ın evine” dediler. “Hizmet var. İçerde duvar örüyor.” “E madem hizmet var, ben niye eksik kalayım?” Bunu kendi kendime dedim, içimden. Tabii akıllıyız ya üç tane kerpiç götüreceğim, ne iki ne dört, üç tane götüreceğim sünnete uysun diye. Ama gardaşım vaziyet pek öyle olmadı. Şimdi gittim, dedim, “Yükle benim omzuma.” Sufi aldı kerpici eline, yetmişlik bir karış kalınlığında... Daha ilk kerpici koydu ya, koyar koymaz bu benim omzumu ezdi. Nefis mi yaptım ne yaptım, ağır geldi işte. Dedim: “Yeter! Ben gidiyorum.” Bastım yürüdüm. Yamuldum, gidiyorum! Az evvel madem hizmet var ben niye eksik kalayım diyen Ali gitti yerine içi içini yiyip bitiren bir Ali geldi.Allah seni inandırsın nefsim adam gibi bağırıyor, duyuyorum sesini: “Allah’tan reva mı ya? Sen astsubaysın,gelmiş kerpiç taşıyorsun ha!” Sanırsın içimde kazan kaynıyor.Ne astsubaymışım arkadaş, “Sen astsubaysın! Nasıl kerpiç taşırsın?” deyip duruyor nefsim. Ortalık kalabalık, millet üç dört tane birden götürüyor.Aşk, muhabbet, cezbe... Nara atarak gidiyorlar. Ben bir taneyi götüremiyorum. Omzum ezildi zaten, haşat oldu. Karşıdan bir adam geldi, “ Sen kerpiç taşımayacaksın, Gavs emretti” dedi. Bir taneden fazla taşımayacaktım zaten. Ama o adama inat olsun diye durdum, diğer omzuma da bir tane koydum, taşımaya başladım. “Bakalım ne diyecek?” 50 metre kadar gittim diğer omzum da ezildi, o da yamuldu. Biraz da rahatsızdım zaten. Yine o adam karşıdan geldi. “ Sen taşıma, Gavs emretti. Bak hem sen rahatsızsın.” Bunu söyleyen de sufinin biri işte, tanımam etmem. “Bunda bir iş var “ dedim. Kerpici yere koydum, şöyle bir geriye çekildim.Düşünmeye başladım. Ayıldım, az önceki hal şöyle bir üzerimden sıyrıldı,dünyayı gördüm. O zamana kadar sarhoşmuşum.Dedim kendi kendime, “Ya kimin arasında namaz kıldım ben, şeyh kim?” Sanki hepsi şeyhtir gördüğüm adamların: Sakallı, cezbeli, muhabbetli, heybetli adamlar... Şeyhi bulamıyorum onların içerisinde. Şeyh kim acaba? Ayıldım ya, şeyhi aramaya başladım. İçeriye giriyorlar, oraya kadar nara atıyorlar. Aşk, muhabbet, cezbe... Bağırıyor, kaside okuyorlar. Oraya girdikleri zaman susuyorlar. “ Demek ki şeyh içeride” dedim. Girdim içeri baktım ki mübarek yeşil cübbe giymiş, sarıklı, elinde baston... Ben orada yıkıldım. “Eyvah Ali yanlış geldin! Rüyada gördüğüm adam bu değildi!” dedim. Tam bir hayal kırıklığı kardeşim. Ben rüyada gördüğüm adamı arıyordum, yoksa ne yapayım şeyhi? Yanlış geldim, kaçacağım ama nereye gideceğimi bilmiyorum. Mübarek o esnada bana doğru döndü ve işin rengi işte o zaman değişti. Rüyada nasıl görmüşsem; kahverengi elbise, açık alın,tıknaz... Tıpkı o gördüğüm adam oluverdi mübarek... Benim içim eridi.Tam ilk görüşte aşk dedikleri olmadı ama o an mübareğe aşık oluverdim işte, gönlüm akıp gitti...
sayfa 23,24,25
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder